- Adım
- Serkan
- Meslek
- Güvenlik
- Cihaz
- iPhone 15 Pro
- Katılım
- 11 Haz 2018
- Konular
- 266
- Mesajlar
- 1,117
- Tepkime puanı
- 355
- Puanları
- 2,479
- Yaş
- 37
Metafizik, felsefenin belirli bir bölümüdür. Bu bölüm¬de, «Varlık nedir?», «Bir dış dünya var mıdır?», «Vücut ile ruh arasındaki ilişkiler nelerdir?», «Tanrı var mıdır?», «Ruh ölümlü müdür, ölümsüz müdür?» gibi sorulara cevap aranır. Ayrıca bilgimizin nereden geldiği; neleri bilmemiz mümkün olduğu ıgiıbi problemler de ele alınır. Filozoflar, tarih boyunca, metafizik kelimesini çeşitli biçimlerde kul-lanmışlardır; metafizikten yana olmuşlar ya da metafiziği eleştirmişler ve yermişlerdir. «Metafizik» kelimesi ilk olarak isa'dan önce birinci yüzyılda, Rodoslu Andronikos tarafından ortaya atılmıştır. Andronikos, büyük yunan filozofu Aristoteles'in (İ.Ö. 384-322) eserlerini bir araya getirdiği zaman, fizikle ilgili bölümden sonraya gelen esere «metafizik» yani «fizikten - sonra - gelen» ya da «fizik -ötesi» adını vermiştir. Daha sonraları Aristoteles'in bu eserinde incelediği konular, metafiziğin konuları olarak kabul edilmiştir. Metafizik konular deyince, duyularımızı ve algılarımızı (idraklerimizi) aşan konular kastedilmiştir. Aristo-
teles, bu kitabında incelenen konulara «ilk felsefe» diyordu. İlk felsefe yani metafizik, varlığı varlık olarak inceliyor; genel olarak varlığın şartlarını, kaç çeşit «neden» (illet) oldu¬ğunu, bütün varlıkların kaynağını yani tanrıyı açıklıyordu. Ortaçağın sonuna kadar, klasik, felsefertin temel konusunu metaıfizik teşkil etmişti. Bilimlerin ilerlemesiyle, felsefe içinde, metaıfiziğe karşı eleştirici bir tavır ortaya çıktı. Duyularımızı ve algılarımızı aşan konuları inceleyen metafiziğin, sağlam bilgiler veremeyeceği ileri sürüldü. Bilgilerimizin kaynağının ve değerinin araştırılması gerektiği ileri sürüldü. Böylece modern çağlarda, felsefenin ağırlık noktası, metafizikten, bilginin kaynağını, imkânlarını ve değerini araştıran «bilgi teorisi» ne kaydı. Bundan ötürü, modern çağlar felsefesi, eleştirici bir tutumu benimseyerek, felsefe (philosophia) kelimesinin ilk anlamına ' yeniden döndü, ilerde, felsefe tarihîni kısaca gözden geçirirken, felsefeyi geniş anlamda ele alarak çeşitli filozofların hem metafizik alanında, hem de felsefenin öteki kollarında ileri sürdükleri görüşleri bir arada vermeye çalışacağız.
teles, bu kitabında incelenen konulara «ilk felsefe» diyordu. İlk felsefe yani metafizik, varlığı varlık olarak inceliyor; genel olarak varlığın şartlarını, kaç çeşit «neden» (illet) oldu¬ğunu, bütün varlıkların kaynağını yani tanrıyı açıklıyordu. Ortaçağın sonuna kadar, klasik, felsefertin temel konusunu metaıfizik teşkil etmişti. Bilimlerin ilerlemesiyle, felsefe içinde, metaıfiziğe karşı eleştirici bir tavır ortaya çıktı. Duyularımızı ve algılarımızı aşan konuları inceleyen metafiziğin, sağlam bilgiler veremeyeceği ileri sürüldü. Bilgilerimizin kaynağının ve değerinin araştırılması gerektiği ileri sürüldü. Böylece modern çağlarda, felsefenin ağırlık noktası, metafizikten, bilginin kaynağını, imkânlarını ve değerini araştıran «bilgi teorisi» ne kaydı. Bundan ötürü, modern çağlar felsefesi, eleştirici bir tutumu benimseyerek, felsefe (philosophia) kelimesinin ilk anlamına ' yeniden döndü, ilerde, felsefe tarihîni kısaca gözden geçirirken, felsefeyi geniş anlamda ele alarak çeşitli filozofların hem metafizik alanında, hem de felsefenin öteki kollarında ileri sürdükleri görüşleri bir arada vermeye çalışacağız.