- Adım
- Ahmetcan
- Cihaz
- iPhone 14 Pro Max
- Katılım
- 11 Haz 2018
- Konular
- 635
- Mesajlar
- 3,097
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 3,307
- Puanları
- 2,464
Elektron mikroskobunda bir pire
Bilimsel Sınıflandırma
Alem: Animalia
Şube: Arthropoda
Sınıf: Insecta
Familya:
Tungidae
Pulicidae
Coptopsyllidae
Vermipsyllidae
Rhopalopsyllidae
Hypsophthalmidae
Stephanocircidae
Pygiopsyllidae
Hystrichopsyllidae
Leptopsyllidae
Ischnopsyllidae
Ceratophyllidae
Amphipsyllidae
Malacopsyllidae
Dolichopsyllidae
Ctenopsyllidae
Pireler küçük, kanatsız, koyu kahverengi ve kan emici böceklerdir. Bir pire üç çift güçlü bacağının yardımıyla gövde uzunluğunun 200 katı uzaklığa sıçrayabilir. Küçük ve yuvarlak başında yer alan ağız parçalarıyla, üzerinde yaşadığı memelilerin ve kuşların derisini delip kanını emer. Gövdesi yanlardan iyice yassılaşmıştır. Başının gerisinde ve gövdesinde sıralar halinde dikensi çıkıntılar bulunur. Gövdesinin biçimi sayesinde üzerinde yaşadığı hayvanın kılları ya da tüyleri arasında çok hızlı hareket edebilir. Gövdesindeki arkaya yatık çıkıntılar ise geriye doğru kaymasını engeller.
Dişi pireler yumurtalarını üstünde yaşadıkları canlıların kılları arasına ya da yaşadıkları çevredeki, pislik ve artıklarla dolu korunaklı yarık çatlaklara bırakır. Böylece yumurtadan çıkan larvalar besin sıkıntısı çekmez. Larvalar çok küçük ve beyaz tırtıllara benzer. Yeterince beslenen larvalar bir tırtıl gibi çevrelerine koza örüp pupa evresine girer. Kozadan erişkin biçimini alarak çıkan pire artık kan emerek beslenmeye hazır bir asalaktır.
Pireler memeliler ve kuşların asalağıdır. Asalağın üstünde yaşadığı canlılara "konak" denir ve pirelerin birçok türü belli bir konakta yaşamayı yeğler. Örneğin Latince bilimsel adı Pulex irritans olan insan piresinin başlıca konağı insandır. Ama pireler sık sık bir konaktan öbürüne geçer ve etçil hayvanlar genellikle avladıkları hayvanlardan pire de alırlar.
Pireler bir konaktan öbürüne kolayca geçebildiklerinden ve kan emerek beslendiklerinden, hasta olanlardan sağlıklı olanlara mikrop taşıyan tehlikeli hayvanlardır. Ortaçağda milyonlarca insanın ölmesine yol açan hıyarcık vebasının lağım faresi olarak da bilinen kemelerin üzerinde yaşayan pirelerin ısırığıyla insanlara bulaştığı anlaşılmıştır. Kemelerin sayısı bir ölçüde azalmış olduğundan hıyarcık vebasına günümüzde ender olarak rastlanmaktadır. Ayrıca pireler tifüs ile tularemi ya da tavşan vebası adlarıyla tanınan hastalıklara yol açan mikropların taşıyıcıları arasındadır. Sayısı 1.600'ü bulan pire türlerinden yalnızca küçük bir bölümü gerçekten tehlikelidir. Ama özellikle sıcak ülkelerde yaşayan bazı türler kan emdikleri konakların derisini tehlikeli biçimde örseleyerek şiddetli ağrılara neden olur ve açtıkları yaralar çeşitli mikropların vücuda girmesi için uygun bir ortam yaratır.

Pire, Siphonaptera takımını oluşturan kanatsız, küçük, kan emici 1.600 dolayında böcek türüne verilen genel bir addır. Tropik, astropik ve ılıman bölgelerden kutup bölgelerine kadar yayılmış olan bu böcekler özelleşmiş vücut yapıları sayesinde memelilerin ve kuşların derisine tutunarak kanlarını emer, konakları arasında yer değiştirirken son derece tehlikeli hastalıkları da bulaştırabilir. Vebanın insanlara bulaşmasında baş rolü oynayan keme piresi (Xenopsylla cheopis) ve akrabaları ortaçağda Avrupa nüfusunun yaklaşık dörtte birinin ölümünden sorumludur. Pireler dış parazitlerdir. Memelilerin ve kuşların kanlarını emerek yaşamlarını sürdürürler. Boyları 1,5 milimetreden 3,3 milimetreye kadar değişiklik gösterir. Hızlı hareket edebilen genelde koyu renkli canlılardır. Genellikle köpek, kedi, insan, tavşan ve kümes hayvanlarında bulunurlar ve ısırdıkları yerleri uyuşturmak için kullandıkları salgı kaşınıtı yaratır. Alerjik reaksiyon gösterildiği takdirde deride kızarıklıklar oluşur. Taşıdıkları Yersinia pestis adlı (bakteri) insanlara bulaştığında ölümcül hıyarcıklı veba hastalığı meydana gelebilir.
Pire üç çift güçlü bacağının yardımıyla gövde uzunluğunun 200 katı uzaklığa sıçrayabilir. Erişkin pirelerin uzunluğu 1-10 mm arasında değişir.
Pire üç çift güçlü bacağının yardımıyla gövde uzunluğunun 200 katı uzaklığa sıçrayabilir. Erişkin pirelerin uzunluğu 1-10 mm arasında değişir.
Bilimsel Sınıflandırma
Alem: Animalia
Şube: Arthropoda
Sınıf: Insecta
Familya:
Tungidae
Pulicidae
Coptopsyllidae
Vermipsyllidae
Rhopalopsyllidae
Hypsophthalmidae
Stephanocircidae
Pygiopsyllidae
Hystrichopsyllidae
Leptopsyllidae
Ischnopsyllidae
Ceratophyllidae
Amphipsyllidae
Malacopsyllidae
Dolichopsyllidae
Ctenopsyllidae
Pireler küçük, kanatsız, koyu kahverengi ve kan emici böceklerdir. Bir pire üç çift güçlü bacağının yardımıyla gövde uzunluğunun 200 katı uzaklığa sıçrayabilir. Küçük ve yuvarlak başında yer alan ağız parçalarıyla, üzerinde yaşadığı memelilerin ve kuşların derisini delip kanını emer. Gövdesi yanlardan iyice yassılaşmıştır. Başının gerisinde ve gövdesinde sıralar halinde dikensi çıkıntılar bulunur. Gövdesinin biçimi sayesinde üzerinde yaşadığı hayvanın kılları ya da tüyleri arasında çok hızlı hareket edebilir. Gövdesindeki arkaya yatık çıkıntılar ise geriye doğru kaymasını engeller.
Dişi pireler yumurtalarını üstünde yaşadıkları canlıların kılları arasına ya da yaşadıkları çevredeki, pislik ve artıklarla dolu korunaklı yarık çatlaklara bırakır. Böylece yumurtadan çıkan larvalar besin sıkıntısı çekmez. Larvalar çok küçük ve beyaz tırtıllara benzer. Yeterince beslenen larvalar bir tırtıl gibi çevrelerine koza örüp pupa evresine girer. Kozadan erişkin biçimini alarak çıkan pire artık kan emerek beslenmeye hazır bir asalaktır.
Pireler memeliler ve kuşların asalağıdır. Asalağın üstünde yaşadığı canlılara "konak" denir ve pirelerin birçok türü belli bir konakta yaşamayı yeğler. Örneğin Latince bilimsel adı Pulex irritans olan insan piresinin başlıca konağı insandır. Ama pireler sık sık bir konaktan öbürüne geçer ve etçil hayvanlar genellikle avladıkları hayvanlardan pire de alırlar.
Pireler bir konaktan öbürüne kolayca geçebildiklerinden ve kan emerek beslendiklerinden, hasta olanlardan sağlıklı olanlara mikrop taşıyan tehlikeli hayvanlardır. Ortaçağda milyonlarca insanın ölmesine yol açan hıyarcık vebasının lağım faresi olarak da bilinen kemelerin üzerinde yaşayan pirelerin ısırığıyla insanlara bulaştığı anlaşılmıştır. Kemelerin sayısı bir ölçüde azalmış olduğundan hıyarcık vebasına günümüzde ender olarak rastlanmaktadır. Ayrıca pireler tifüs ile tularemi ya da tavşan vebası adlarıyla tanınan hastalıklara yol açan mikropların taşıyıcıları arasındadır. Sayısı 1.600'ü bulan pire türlerinden yalnızca küçük bir bölümü gerçekten tehlikelidir. Ama özellikle sıcak ülkelerde yaşayan bazı türler kan emdikleri konakların derisini tehlikeli biçimde örseleyerek şiddetli ağrılara neden olur ve açtıkları yaralar çeşitli mikropların vücuda girmesi için uygun bir ortam yaratır.