Yüz felci nedenleri, belirtileri ve tedavisi

TheLastMohikan

Tecrübeli Üye
Elit Üye
Apple Sever
Adım
Serkan
Meslek
Güvenlik
Cihaz
iPhone 15 Pro
Katılım
11 Haz 2018
Konular
260
Mesajlar
1,076
Tepkime puanı
340
Puanları
2,089
Yaş
36
yuz_felci-nedenleri-belirtileri-ve-tedavisi.jpg


Yüze gelen sinir liflerinin zedelenmesi sonucu yüzün mimik kaslarındaki hareket kaybına neden olan yüz felci, hemen her yaşta görülebilir. Sinirin hasarı yüzde mimik kayıplarına neden olmakla birlikte yüzde ağrı, baş ağrısı ve baş dönmesi, kulak ağrısı, kulak çınlaması, sese karşı hassasiyet, konuşma zorluğu, salyayı tutamama gibi sorunlarada neden olmaktadır. Yüz felcinin en bilinen nedeni enfeksiyonlar (Bell’s palsi) olmasına rağmen, yüz felcine neden olabilecek onlarca farklı sebep vardır. Her bin kişiden 2’sinde görülen bu hastalık kadın ve erkeklerde eşit derecede görülmektedir, bunun yanı sıra kış aylarında daha fazla ortaya çıktığı söylenir, ancak her mevsimde yüz felci ile karşılaşmanız mümkündür. Bell’s palsi enfeksiyonuna bağlı meydana gelen yüz felcinde tedavi başarı oranları %85’lerdedir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Gamze Şenbursa, hepimizin yüzyüze kalabileceği bu önemli rahatsızlığın belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi.

Yüz felcinin nedenleri

Yüz felcinin en bilinen nedeni enfeksiyonlar (Bell’s palsi) olmasına rağmen, yüz felcine sebep olabilecek onlarca farklı sebep vardır. Sebebe göre hastalığın ilerleyişi ve tedavisi farklıdır.

  • Viral enfeksiyonlar (Bell’s palsi ve Ramsey Hunt Sendromu)
  • Cerrahi sebepler
  • Orta kulak iltihabı
  • Lyme hastalığı
  • Nörolojik hastalıklar (Multiple skleroz, Gullian Barre vb.)
  • Kafatası ve yüz kemiği kırıkları
  • Travma
  • Doğum travmaları
  • Doğum öncesi fasiyal sinirde meydana gelen gelişim anomalileri
  • Genetik sendromlar (Charge sendromu vb.)
  • İnme (problemin nedeni fasiyal sinir hasarı değil, fasiyal sinirin kontrol edildiği beyin bölgesinin hasarıdır)

Yüz siniri nasıl çalışır?

Yüzün her iki yarısının siniri ayrıdır. Bu yüzden bir tarafın yüz sinirindeki herhangi bir problem sadece aynı tarafta ortaya çıkar. Yüz (fasiyal) sinir beyinden başlar ve göz altına doğru ilerler ve burada dallara ayrılır. Fasiyal sinir sayesinde yüzdeki kaslarımız çalışır. Konuşma, çiğneme, mimiklerimiz ve duygularımız yüz kaslarımız sayesinde meydana gelir. Gözyaşları, salgılar ve tat duyumuzda fasiyal sinir tarafından kontrol edilir.


Yüz felci fasiyal sinir hasarı sonucu görülen klinik bir tablodur. Yüzün bir yarısındaki kaslar düşer veya zayıflar. Göz kapağı, ağız hareket ettirilemez. Yüz felci sebep olan faktöre göre kalıcı veya geçici olabilir.
Yüz felcinin belirtileri

Yüz siniri gülümsemek, yemek yemek, birşeyler içmek, çiğnemek, kaşları kaldırmak, kaşları çatmak, burnu kırıştırmak, öpücük atmak, gözleri kapatmak ve açmak gibi mimik hareketlerinden sorumludur. Sinirin hasarı bu hareketlerde kayıplara neden olur. Yüzün bir yanında ifadeler kaybolur ve yüz aşağıya doğru sarkar. Aynı zamanda;

  • Yüzde ağrı
  • Baş ağrısı ve baş dönmesi
  • Kulak ağrısı, kulak çınlaması, sese karşı hassasiyet
  • Konuşma zorluğu
  • Yeme içmede zorluk
  • Duygularını ifade etmede zorluk
  • Salya akması
  • Kas seğirmeleri
  • Gözyaşının kontrolsüz akması
  • Gözde ve ağızda kuruluk gibi belirtiler görülür.

Yüz felcinin sınıflandırılması


  1. Derece Yaralanma: Fasiyal sinir sadece sersemlemiştir, 8 hafta içinde normale döner.
  2. Derece Yaralanma: Fasiyal sinir zedelenmiştir ancak dış kısmı hala sağlamdır. 4 ay sonra ilk iyileşme belirtilerini gösterir.
  3. Derece Yaralanma: Fasiyal sinir ciddi şekilde zedelenmiştir. İyileşme çok yavaş olur ve çoğu zaman düzgün iyileşme sağlanamaz. Bazen cerrahi müdahale gerekebilir.

Yüz felci insanları nasıl etkiler?

Yüz felcinin belirtilerinin çoğunun kozmetik olduğu düşünülse de bu sadece insanları etkileyen ve akla gelen ilk problemdir. Bunun yanı sıra psikolojik problemler, göz açık kaldığı için göz problemleri, uyumada zorluk, günlük ve sosyal yaşamda problemler olur. Dolayısıyla hastanın yaşam kalitesi düşer.
Yüz felci nasıl tedavi edilir?

Yapılan bir araştırmalar Bell’s Palsi olan kişilerin %85’inde iyileşme olduğunu rapor ediyor. Bunun yanında kalıcı hasarın önlenmesi ve kasların tekrar işlev görebilmesi için fizik tedavi mutlaka alınmalıdır. Yüz felci tedavisinde kullanılan bir yöntem olan Refleks Terapi, yüzdeki kan dolaşımını artırır, sinir noktalarını uyarır. Dışardan verilen bu uyarılarla sinirin düzgün beslenmesi sağlanarak, iyileşme süreci hızlandırılır. Tamamen elle yapılan bir yöntemdir ve herhangi bir yan etkisi yoktur. Kaslara tek tek müdahale edilerek kasların kasılması için ve işlevini hatırlatıcı uyarılar verilir. İleri seviye yaralanmalarda cerrahi, botoks gibi uygulamalarda yapılabilir.

Tedavisiz izlenen yüz felcli olgularda çok yüksek oranda tatminkar iyileşme sonuçları elde edildiğinin gösterilmesine rağmen, standart uygulama tüm olguların tedavi edilmesidir. Çünkü mevcut tanı araçları ile komplet paraliziye ilerleyerek sekelli iyileşecek olan hastaların önceden belirlenebilmesi zordur.
Sinir hasarının engellenmesi amacıyla tedaviye erkenden başlanması önerilir; paralizi gelişiminden sonra 5 gün içinde tedaviye başlanmalıdır. Olguların çoğunun herhangi bir tedavi uygulanmadan da iyileşeceği göz önünde tutularak, seçilecek tedavi yönteminin yan etki riskini minimumda tutmaya dikkat edilmelidir. Tedavi yöntemleri arasında genel önlemler, fizik tedavi, steroid tedavisi, antiviral tedavi ve cerrahi dekompresyon yer alır.
Güz felcinde genel tedavi

Göz koruma: Göz yaşı salgısı azalması ve göz kırpma refleksinin kaybolması nedeniyle oluşan göz kuruluğu oldukça rahatsız edicidir. Korneal yaralanma ile enfeksiyon gelişme riskini önlemek için tüm olgularda göz koruması uygulanmalıdır. Bunun için suni göz yaşı damlaları, antibiotikli ve nemlendiricili göz pomadları kullanılır ve geceleri açık kalmaması için göz rondel ile kapatılır; gün içinde göz nemlenmesi ise saydam koruyucu kapakların kullanılması ile sağlanır.
Psikoterapi: Akut gelişen dikkati çeken bir durum olması nedeniyle Bell paralizili hastaların çoğunda endişe ve karamsarlık ortaya çıkar. Tedaviyi üstlenen hekim hastanın fiziksel ve kozmetik problemlerinin yanı sıra, hastalığın emosyonel ve psikolojik boyutlarına yönelik olarak da sorumlu olmalıdır. Bu nedenle hastalık hakkında uygun şekilde bilgi verilerek endişeler giderilmeli ve olguların % 85′ inde 2-3 hafta içinde iyileşmenin başlayacağı açıklanmalıdır. Gerekli olgularda anksiyolotikler kullanılabilir.
Yüz felcinde fizik tedavi

Masaj: Diğer tedaviler ile kombine olarak uygulanır; mimik kaslarda hiperemi oluşturmanın yanı sıra kas tonusunun korunması açısından da yararlıdır.
Fasiyal egzersiz: Hasta tarafından aktif olarak egzersiz yapılması da tonusun korunması açısından fayda sağlar. Ayna karşısında günde iki kez yukarıdan aşağıya doğru kaşları kaldırma, gözleri yumma, burnu kırıştırma, ıslık çalma, yanakları şişirme ve sırıtma tarzında kas egzersizleri yapmalıdır. Fasiyal egzersizin psikolojik desteği de vardır, hastaların çoğu fonksiyonun geri dönmesi ile yüzdeki düzelmenin giderek artmasından motive olmaktadırlar.
Yüz felcinde termal tedavi

Vazodilatasyon sağlayarak sinirdeki iskemiyi düzeltmek amaçlanır; bunun için kondüktif, radiyatif ve konvektif ısı transferi uygulamaları yapılmıştır. Hastaların çoğunda paralitik yüz üzerine lokal ısı uygulanması rahatlatıcıdır.
Elektroterapi: Bozulan sinir iletiminin elektriksel olarak uyarılması için galvanik ve faradik uyarı yapan farklı stimulasyon aletleri kullanılmıştır; ancak yararlı olmadıkları ve tam aksine yoğun elektriksel uyarı sonrasında kontraktür riskinin arttığı bildirilmiştir.
Yüz felcinde uygulanan diğer tedaviler

Stellat ganglion blokajı: Fasiyal sinirin vaza nervorumlarındaki vazokonstrüksiyonu ortadan kaldırmak için uygulanmıştır.
Vazodilatatörler: Fasiyal sinirin besleyen damarlarda vazodilatasyon sağlamak için histamin, procain, nikotinik asid, nitritler ve papaverin kullanılmıştır. Ancak vazodilatatör ilaçların yan etkilerinin çokluğu ve sinir kılıfındaki besleyici damarların vazodilatasyonu sonrası fasiyal sinirin Fallop kanalı içinde daha da ödemlenerek iskemiye uğrayabilmesi riski nedenleriyle kullanılmamaları önerilir.
Vitaminler: Sinir rejenerasyonuna yardımcı olmak amacıyla özellikle B grubu vitaminleri olmak üzere çeşitli vitaminler kullanılır.
Antienflamatuar ilaçlar: Antiödem etkileri nedeniyle tedavide steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar da sıkıkla kullanılırlar; ancak steroid tedavisi uygulanan hastalarda ayrıca kullanılmalarına gerek yoktur.
 
Geri
Üst