Funda aytüre şiirleri

TOPUĞU MENEKŞELİ KADIN


çitleri aştı kadın kır çiçekleri yıkadı bağrında
ölümün kıyısında yoksul duvarlara tırmanır yalnızlık
etimde uçurduğun kutsal güvercinleri
ormanlarında boğdun anne ben hep tabutlara dokundum
masallara saklandım
bildiğim bütün ayetleri tutanaklarımda imzaladım
yorgun bağlarıma usta ipler doladım
dualar üfledim kırık camlara
topuğumda menekşeler suladım
ağaç meyvesini oyuklarında ezberlerdi
aşkınkışlasında pörsümüş leke ah bu yaşlı yürek
tarih inanır kıyımına çamurlu kovuk utanç
yanlış ülkelerden yanılmış kadınlar topladım geçitlerine
ovalarımda çizdiğim resimleri ceviz dolaplarımda gizledim
vahşi barınağım yollarına uzandım uzundum
sevgilim yalan yazgını bana bağışladın
kanatlarında böcek iliklerinde işçiydim
 
Uçurtması Eriyor Bir Çocuğun

Yüreğimde acının karnavalı
yüz
süzlerden süzülen kir acıtıyor beni
kendine inanmayanın derin midir derisi
hüzün ki gözümü öpen tül
kaldırımlarda gün atıkları
kendini kıran ceviz
dumanına karışmayan penceresiz
umudu lekeledi gün tacirleri
gölgesini çoğaltan delik parmaklı
aşk; nazar boncuğu. beton delen
yitirilmiş tomurcuk kentlerin rahminde
yalnızlığın izdüşümleri
yağmurun dokunaklı sesinde…

Uçurtması eriyor bir çocuğun.
 
ÜRPERTİ

Bulanık gölün tılsımı kabuğuna susmak
Şair şiirleriyle taşır kendini
Yalnızlığını damıtır gönül mahzeninde
Büyümek kabullenmenin öbür adı
Yanılgı el tezgahlarının kırgın motifi
Un beyazı kıvılcımla kaynağına iner her kuyu
Yağmur düşmüş gözlerinle çığlık çığlıktı bakışların
Eylüldün sen kimse bilmeden
Alnında soğuk ürpertiler gezinirken
Açelya yapraklarında dudak izlerim kanar
Her aşk büyütür gönlümdeki o bahçeyi
Sen hiç değişme hep böyle kal
 
VAKİTSİZ GELDİM

bağışla sevgilim vakitsiz geldim
yanlış yerlerde aradım seni
umutsuz bir telaşla dağınık geldim
bütün ellerimle geldim sana
bütün sevinçlerimle öfkelerimle
vakitsiz geldim bağışla
batık gemilerimle geldim
dip sularımla
sana yıkık surlarımla geldim
beni onar tamamla
takvimler kirli masalar boş şarkılar suskun
sana bütün gecikmişliğimle geldim
unutulmuş o resimler duvarlarda saklı
içimizde bir garip sarkaç
sana dolu dizgin hayallerimle geldim
o çocuklar küskün misketler paramparça
sana yasaklanmış baharlarla geldim
bağışla sevgilim vakitsiz geldim
kırık bir gül dalı kalbin dokundukça
 
Geri
Üst