- Adım
- Alper
- Cihaz
- İPhone 12 Pro
- Katılım
- 22 May 2019
- Konular
- 463
- Mesajlar
- 1,545
- Çözümler
- 8
- Tepkime puanı
- 1,916
- Puanları
- 2,099
- Konum
- İstanbul
Efsaneler ve İnanışlar
Kurtlar geçmişten bugüne kadar insanoğlunun yaşamında daima heyecan vermiş,korku salmış,büyülemiş,bilinmezliğini korumuş ve bunun sonucunda saygı duyulan bir yaratık olarak hayatımızda yerini almıştır.Kurtlar ve İnsanlar tarihin başlangıcından itibaren birlikte yaşamış başlangıçta birbirlerine rakip olmuştur.Fakat daha sonra İnsanoğlunun kurtların yeteneklerini ve yararlarını anlamasıyla bu rekabet, bugün evlerimizde beslediğimiz ve birçok konuda bizlere yardımcı olan köpeklere kadar uzanan çok sıkı bir dostluğun temelini atmıştır.Kurtlar bugün de yaşamımızda etkileyici bir yere sahiptir ve güncelliğini korumaktadır.Geçmişten beri süregelen birçok kurt efsanesi bugün de anlatılmaya ve filmlere konu olmaya devam etmektedir.Kurtlar ile birlikte yaşayan eski kabileler kurta olağanüstü güçleri olan bir yaratık olarak bakmakta,kendilerini ve sevdiklerini kurttan korumak için dans şeklinde ayinler düzenlemekte ve yine kendilerini kurttan koruyacağına inandıkları "Kurt başı" şeklinde ağaçtan yapılmış eşya ve kolyeler taşımaktadırlar. Bu kabileler inanışları dolayısı ile kurdun avlanma bölgesine girmemektedir Hindistanın kırsal kesimlerinde anlatılan, gerçekte yaşanmış bir öykü, her gece çadıra gelen ve özellikle çocukları uyku sırasında hiçbir şekilde ses çıkarmadan çadırdan sürükleyerek alan ve daha sonra iç organları yenmiş şekilde bulunan 70-80 kadar insanı konu almaktadır. Bu yaratığı gece karanlığında görenler, insan şeklinde,gözleri kırmızı renkte parlayan bir şeytan olarak tarif etmekteydiler. Yurt dışından bu olayı araştırmaya gelen görevlilerin kurttan şüphelenmelerine rağmen yöre halkı kurtlar ile yüzyıllardır barış içinde yaşadıklarını ve bir zarar görmediklerini söylüyorlardı.Ancak bölgede görülen iki kurdun öldürülmesi üzerine bu korkunç olay bir daha tekrarlanmadı. Yine Hindistanda çocukların kurtlar tarafından kaçırılmasına ve emzirilmesini içeren gerçek olaylara tanık olunmuştur.
Roma İmparatorluğunun kuruluşuna da bir kurt öncülük eder.Efsaneye göre;
Anadoluda Truvanın yıkılmasından sonra bir Truvalı topluluğu Aineiasın yönetimi altında Latium kıyılarına yerleşti.Aineias, ülke kralının kızı Lavinia ile evlendi oğulları Alba Longayı kurdular.Alba kralı Numitorun kızı Rhea Silvia,tanrı Mars tan gebe kalarak Remus ve Romulus adlı ikizleri doğurdu,ama Numitoru Alba tahtından indiren amcası Amuliusun eziyetlerini üzerine çocuklarını bir beşiğe koyarak Tevere ırmağına bıraktı.; beşik ırmakta Palatium kıyılarına kadar sürüklenerek karaya vurdu.İkizlerin ağlamasına koşup gelen dişi bir kurt onları emzirdi.Daha sonra ise Faestulus ve Acca larentina adlı çobanlar çocukları büyüttü."Kurt Adam" efsanesini, yani insan zeka ve kabiliyetini koruyarak, bir kurtun ısırması ile kurt şekline dönüşen insanı, ya da ormanda kurtlar tarafından büyütülen küçük bir çocuğun öyküsünü duymayanımız yoktur.Bu öyküler yıllar boyunca filmlere ve kitaplara konu olmuştur.
Burada Türklere yol gösteren "Asena" adlı dişi kurtu da belirtmeden geçemeyiz. Bütün Türk Ulusu bu kurta saygı duymakta ve adını bugün çocuklarımızda yaşatmaktadır.
Yine kurtların kışın avlanmak için başvurdukları "Kurt Oyunu", Hunlardan Osmanlıya kadar bütün Türkler tarafından meydan savaşları ile kale kuşatmalarında benimsenerek uygulandı.26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Savaşnda Selçuklular, Bizans ordusunu,25 Eylül 1396da da Niğbolu Savaşında Osmanlılar da Haçlıları "Kurt Oyunu" ile yendiler.
Kurt oyununun özü şöyledir:
Genelde kışın aç kalan kurtlar,geceleyin köy ve mahallelere sokulmadan önce,uygun bir yerde alfa kurtun emri ile durarak üç kola ayrılırlar,iki kol o yerin sağında ve solunda pusuya yatarak saklanır;üçüncü yada fedai kolda;pusu yerini belirledikten sonra koşarak köy ve mahalleye dalar.Köpeklerin de ortaya çıkması üzerine korkarak kaçıyormuş gibi davranır.Bunu gören köpekler havlayarak kurtun peşine düşerler ve kurtları bölgeden dışarı çıkarmaya çalışırlar.Böylece çoğalarak bir sürü haline gelen köpekleri, fedai kolu ardına takarak pusu yerine çeker.Alfa kurtun işareti ile pusudakiler, köpeklerin dönüş yolunu keser, öndeki kolda geriye dönerek çemberi tamamlar ve köpekler kuşatılır.Görüldüğü gibi kurt tarih öncesi atalarımızın hayatta kalmasını sağlamanın yanında , tarih boyunca insanoğluna örnek olmuş ve yukarıda da belirtildiği gibi yaşam biçimi ile Türk Ulusunun kurtun avlanma taktiğini, savaş taktiği olarak kullanması sonucu nice zaferlerin kazanılmasına öncülük etmiştir.Kimbilir Türk Ulusunun gücü ve bir dönem Dünyaya hükmeden Osmanlı İmparatorluğun başarısı buna bağlıdır.Ne dersiniz?
Kanada nın bir bölgesinde ise insanlar her yıl geleneksel olarak tam bir dolunay zamanında biraraya gelirler.Yüzlerce araba ile kilometrelerce kuyruk oluşturaran insanlar ormanın yakınında durarak kurt ulumasını taklit ederler.Çevrede bulunan kurtlar bu çağrıya cevap verirler ve bölgenin dört bir yanından kurt ulumaları yükselir.Aileler kurtların ulumalarını sessizlik içinde dinlerler ve yeni yılda tekrar buluşmak üzere bölgeden ayrılırlar.İnsanoğlunun ormandan ayrılışının 25.000 yıl olduğunu düşünürsek ki bu insanoğlunun yaşamı ve gelişmesi yanında az bir zamandır,bir zamanlar birlikte yaşadığımız kurtlara özlem duyan Kanada da ki bu kişilerin davranışına şaşmamamız gerekir.
Bu öyküler ve efsaneler,bizim köy hayatı yaşayan insanlarımızın kurtu "Canavar" ismi ile çağırması, herhalde bu gizemli hayvana duyulan saygı ve korkunun bir belirtisi olsa gerek.
Aslında kurtların göstermiş olduğu saygıyı biz karşılıksız bırakmışız. Özellikle kurdun ana yurdu Kuzey Amerika da insanlar kendilerine yer bulabilmek için 1850-1900 yılları arasında birçok hayvanı katletmişlerdir. Amerikan kaynakları bu hayvan sayısını 50.000.000 adet civarında olduğunu ve bu sayının 2.000.000 adetinin kurtları kapsadığını belirtmektedir. Bu kadar çok sayıda hayvanın ve özellikle kurtun öldürülmesi doğal dengeyi tahrip etmiş ve otçulların sayısının artması ile yeşil alan ve bitki örtüsü yok olma düzeyine gelmiştir. Yeteri kadar kurt sağ olsaydı bu otçulları avlayacak ve doğayı dengede tutacaklardı. Sonuçta tekrar insanlar silahlarını ele almış ve yine hayvan katliamına girişmişlerdir.. Bugün Amerika doğal dengenin korunmasının ne kadar önemli olduğu bilincini "Yellow Stone", "Yosemite" gibi doğal parklar ile insanlarına geç de olsa aşılamıştır.
Bizim insanlarımız ise henüz bu değeri anlamamıştır. Çok yakın tarihte ekranlardan bir kurtun yaralı olarak nasıl can çekiştirelerek öldürüldüğünü ve en vahşi yaratık, yani insanın maskarası olduğunu izledik. Oradaki insanlar vahşiliklerini ve acımasızlıklarını sergiliyorlardı ve yanlarındaki çoban köpeklerine yaralı kurtu boğması için teşvik ediyorlardı. Ancak şaşırtıcı bir biçimde köpekler yine biz insanoğlunu utandırarak o halde bulunan atasına saldırmamış ve bize yine dersimizi vermişlerdir. Bu dersi alacak kafalar bir panayır havasında eğlenmeye devam etmişlerdir.
Genel Görünüş
Dik kulak, uzun ve fazla keskin olmadan son bulan baş ve çene yapısı ile araştırıcı ve keskin bakan gözlere sahiptir. Kafa yapısı Alman Çoban Köpeğine benzemektedir. Ancak daha uzun ve geniştir. Çoğunlukla gri ve siyah tonda kürke sahiptir kahverengi ve daha açık tüyler de kürk üzerinde gözükmektedir. Kutup bölgesinde yaşayan kurtlar ise beyaz renkli kürke sahiptir. Erkek kurtlar dişilerden 25 % daha büyük ve gösterişlidir.Birçok erişkin Gri Kurt dişilerde 56 kg, erkeklerde ise 80 kg kadar ağırlığa çıkmaktadır. Omuz yükseklikleri 68-78 cm arasında değişmektedir. Çoğunlukla ortalama bir köpek boyuna yakındır. Ancak göğüsleri köpeklerden daha geniş, ve bacakları daha uzun ve patileri daha kalındır.Buna rağmen kurtların sol ve sağ ayak izleri birbirlerine daha yakın seyretmektedir. Ayrıca kış kürküne bürünen bir kurt tüylerin verdiği uzunluktan dolayı (5-6 cm ile 15 cm arasında vücudun değişik bölgelerinde değişir) daha büyük gözükebilirler. Kuyrukları Alman Çoban Köpeğinkine benzer, çalı gibi tüylüdür ve uzunluğu vücut uzunluğunun birçeyreğini kapsamaktadır yaklaşık 35 cm.