Ümit Yaşar Oğuzcan Şiirleri

BİTMEYEN SARHOŞLUK

Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum
Hep senin için bu bir bir boşalan şişeler
Umutsuzluğum, sarhoşluğum senin eserin
Senin yüzünden bu delicesine içmeler

Dayanmak zor yalnızlığına akşamların
Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi
Ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde
Her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği

Odur bu boy boy şişeler, bu renk renk kadehler
Yoksa bu çirkin yalnızlık, bu keder o değil
Bütün içkilerden sert yokluğundur, anladım
Yokluğundur yakan kanımı, ispirto değil



alıntı
 
BU ŞEHRİN HAMAMLARI

Yıkandın
Kurulandın
Giyindin
Geçtin aynanın karşısına
Güzelsin elbet
Bir de hamamı düşün
Kurnaları
Muslukları
Mermer taşları
Her yerini ayrı ayrı öpen suları
Bir de onları düşün
Kimler yıkandı bu şehrin hamamlarında
Kimler soyunup dökünmedi
Nice güzeller gördü bu mermer taşlar
Bu dilsiz kubbeler
Senin gibisini görmedi..



alıntı
 
BU ŞEHRİN SOKAKLARI

Hangi sokaktan geçsem
Pırıl pırıldır parke taşları
Ayağın değsin yeter
Açılır kapısı cümle güzelliklerin
Kaldırımlar taş mıdır, çimen midir, bilinmez
Bu şehirde sokaklar seni düşünür
Bu sokaklarda evler seninle dolu
Bu evlerde huzur bir şarkıdır söylediğin
Sen yürürken bir kilim dokunur kilometreler boyunca
Düşer kaldırımlara nakış nakış güzelliğin..



alıntı
 
BU ŞEHİR

Bir sabah evden çıktım
Sokaklar ışıl ışıldı.
Dört yanım günlük güneşlik
Tertemiz bir hava ciğerlerimde
Nereye baksam mutluluk, umut, sevgi
Nereye gitsem bir uçarılık yüreğimde
Alışmadığım iyimser duygular
Gökyüzü inadına mavi
Yaşamak inadına güzel
Bu nasıl şehirdir böyle
Bütün sokaklar Utrillo'nun ellerinden çıkmış
Bütün evlerde Dufy'nin renkleri
Beyaz beyaz güvercinler damların üzerinde
Hava ılık mı serin mi belli değil
Kadife gibi
Gözleri namuslu namuslu parlar insanların
Gökyüzü inadına mavi
Yaşamak inadına güzel
Bu şehirde sen varsın..



alıntı
 
BU ŞEHRİN MEYHANELERİ

Her akşam başka meyhanedeyim artik
Ayaklarım beni nereye götürürse oraya gidiyorum.
Dört yanımda tanımadığım insanlar
Damarlarımda dayanılmaz yokluğun
Bi kadeh daha
Bi kadeh daha
Seni düşünerek sabahı sabah ediyorum
Oysa yalnız değilim, biliyorum
Herkeste aynı dert, aynı keder
Herkes bu şehirde seni unutmak için içer
Ben unutamıyorum...




alıntı
 
BU ŞEHRİN MEZARLIKLARI

Bu şehrin mezarlarında selviler ağlar
Bir hışırtı içinde uyur zaman
Yeşil bir sessizlik sarar toprağı
Sonra bir ney sesi gelir uzaktan
El ayak kesilir
Bu şehrin mezarlarında her gece
Ayrılık şarkıları söylenir

Bu şehrin mezarlarında bir ay doğar
Işır sana uzanmış elleri ölülerin
Ölüler çaresiz
Ölüler dilsiz
Ölüler senin yokluğunla kederli
Onlar ölmüş, sen kalmışsın
Besbelli

Bu şehrin mezarları
Bu şehrin mezarları dört duvar
Sokulmuş ölüler birbirine
Seni anlatırlar



alıntı
 
BÜYÜK YALNIZLIK

Önce çaresizlik çaldı kapıları
Sonra yoksulluk
Bütün aşina çehreler silindi aynalardan
Bir anda boşaldı dünya
Yapayalnız kaldık.

Tez tükendi umut ekmeği
Bitiverdi suların hayali
Çevirdik derin bir karanlığa gözlerimizi
Sen ey büyük yalnızlık
Bir sen terketmedin bizi...



alıntı
 
ÇARESİZ

Seni görmediğim günler bir çakır diken büyüyor gözbebeklerimde
Bir çocuk ağlaması başlıyor, kulaklarımda uzun uzun
Ellerim bir yerlere yapışıyor, kurtaramıyorum
Ya ayaklarım, o benim zavallı ayaklarım
Öyle şaşkın, öyle kararsız, öyle çaresiz ki
Seni görmediğim günler
Karanlıktayım, katran gecelerdeyim
Cehennem misali bir yerdeyim
Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse
İşte öyleyim...


alıntı
 
CİGAN GÖZLER

Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar
Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde
Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde
Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar.

İç ürperten sesin her gece odama dolar
Bir buğu yükselircesine göğe kadehten
Nasıl başım döner nasıl mest olurum bilsen
Ağlarım, saçlarında gün doğuncaya kadar.

Mutluluk bir ateştir uzaklarda yaktığın
Ki binlerce 'yay' çekilircesine derinden
En hazin şarkıları dinlerim gözlerinden

Büyür gitgide hüznü içimde yanlızlığın
Dinlerim o hiç susmak bilmeyen çiganları
Ve bir musiki halinde geçen zamanları




alıntı
 
ÇIKMAZ SOKAK

Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye
Biliyorum
Sen de bir daha dünyaya gelsen
Yine beni sevmezdin
Kahrımdan öleyim diye

alıntı
 
ÇİRKİN KADINLAR

Rüyamda çirkin kadınlar gördüm dün gece
Yüzlerini elleriyle kapatmışlardı
Bakışlarında çirkin olmanın utancı
Kalplerinde Tanrıların merhameti vardı.

Ölümü hatırlattı bana çirkin kadınlar
Ölüm daha güzel değildi yaşamaktan
Bakıp bakıp ağladılar sessizce
Bütün aynalara uzaktan

Bir asır kadar uzun dakikalar geçti
Yalvardılar Tanrıya çirkin kadınlar
Güzel olmayı dilediler gök gibi, deniz gibi

Bir an için Tanrı olmadığıma yandım
Rüyamda çirkin kadınlar gördüm dün gece
Ve bir ölüm uykusundan uyandım


alıntı
 
ÇOK SEVMEK

Bizi kandıran o şarkılar, o mavi gece
O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış
Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti
O çok sevmek gecelerde o çaresiz aldanış.
Uzayan saçlar, alnında avuçlarımızın
İste o, insanin bir yerde, aşka boyun eğmesi
Kırılmak, bölünmek, o hep bütünlenmek
O çok sevmek, tenin bir başka tene değmesi.
Yanmak mi o eski cağlarda yanmak
Kul olup savrulmak rüzgara karşı
İlk kesilmişliği mağrur ellerimizin
O çok sevmek, kanımızın o ilk akısı.
İşte pınarlar, testiler, ırmaklar, çeşmeler
Kanlı avuçlarla içmek aşkı kanmadan
O kıyılarımızdaki denizin ilk coşkunluğu
O çok sevmek büyütmek onu hep, orada o zaman

Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı
Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne
O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz
O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.

Öyle delicesine, öyle korkunç, öyle çılgın
O çok sevmek o yanardağ, o ateş, o yangın.


alıntı
 
DAĞ RÜZGARI

Kaderde senden ayrı düşmekte varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim..
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
Git gidebildiğin yere git diyordum
Oysa ki, senden kaçılmazmış
Yokluğuna bir gün bile dayanılmazmış.
Bilmiyordum.

Yine de dayanmağa çalışıyorum işte
Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
Rüzgar güzel bir koku getirmişse
Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum
Yaşamak seninle bir başka zamanı
Bir başka zamanda seni yaşamak
Her şeyden önce sen
Elbette sen
Mutlaka sen
İster uzaklarda ol
İster yanı başımda dur
Sen ol yeter ki bu zaman içinde
Ben olmasam da olur
Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır
Bitmiyorsun

Çaresizliğim gün gibi aşikar
Su olup çeşmelerden akan güzelliğin
İnceliğin ışık yüzüme vuran
Sen güneş kadar sıcak
Tabiat kadar gerçek
Sen bahçelerde çiçekler açtıran
Sudan, havadan, güneşten yüce varlık
Sen, o tek sevgi içimde
Sen görebildiğim tek aydınlık

Bir nefeste benim için al
Havasızlıktan öldürme beni
Bulutlara, yıldızlara benim için de bak
Susadım diyorsam
Bir yudum su içmelisin
Ben yorulduysam sen uyumalısın
Ellerim sevilmek istiyor
Saçlarım okşanmak istiyor
Dudaklarım öpülmek istiyor
Anlamalısın.

Ağaçların yeşili kalmadı
Gökyüzünün mavisi yok
Bu dağlar o dağlar değil
Rüzgarında kekik kokusu yok
Kim bu çaresiz adam
Bu kan çanağı gözler kimin
Kaç gecedir uykusu yok
Gündüzü yok
Gecesi yok
Yok
Yok
Anladım
Sensiz yaşanmaz bu dünyada
İmkanı yok.


alıntı
 
DARAGACI

Alacakaranlıkda olsun ölümüm
Kısın lambaları kısın
Alın götürün umutlarmı
Kederim dünyada kalsın

Ölüm fermanımı okusun savcı
Toplansın iki üç dost beş on yabancı
Gün doğmadan kurulsun darağacı
Beni hayallerimin bittigi yere asın


alıntı
 
DEGER Mİi?

Bir rüya görür gibi
Seninle bulutlara uçtuğumda
Bir ateş yakar beni
Sevginle tutuştuğumu sanırdım
Yağmur olur damla damla
Öperdim öperdim dudaklarından
Bir nehir gibi çağlar
Akardım akardım damarlarından
Değer mi hiç değer mi hiç
Değer mi değer mi söyle
Bir rüya ömür boyu
Sürer mi sürer mi böyle
Değer mi hiç değer mi hiç
Değer canım değer elbet
Değer birtanem
Aşk için herseye
Ne hayal ne de gerçek
Engel mi kanatlanmadan uçmaya
Değer canım değer birtanem


alıntı
 
DEGİSİK ZAMANLAR

En geç yediye çeyrek kala evdeyim
Ben gelene kadar bütün üzüntülerinden kurtulmalısın
Borcumuz varmış, derdimiz varmış düşünme
Ümitsizlik fakirlerin harcı değil

Saksının yerini değiştir
Göreceksin daha güzel olacak
Aç pencereyi odamız havalansın
Sonra mutlu geceleri düşün sabahları değil

Gelir gelmez sarıl boynuma, öp beni
Geçsin bütün yorgunluğum dudaklarında
Doldursun yatakları aşkımız
Biz de insanız elbet Tanrı Değil.

22.30

Seni bir güzel öpmeliyim önce
Dudaklarımın nelere kaadir olduğunu anlamalısın
Sonra sen istemelisin yatağı
O baygın başdönmesini
O tatlı yorgunluğu
O ölüp ölüp yeniden var olmayı

Yatağımız büyük olmalı büyük
Bir odayı doldurmalı kucaklaşmamız
Kırmızı ışığı sevmem
yeşil bir ampul yanmalı abajurda
Dışarısı alabildiğine karanlık olmalı
Senin mutlu aydınlığına inat
Ve ben sabahın ilk ışıkları altında
Seni bir kere daha sevmeliyim.

7.15

Beni 7.15 de uyandır
Akşamdan kur saati uyuyup kalmayalım
Zamanlar içinde en güzel sabah çayı
Sonra giyinip traş olmalıyım

Artık ayrılmalıyız, üzülme
Göreceksin akşam çabuk olacak
Haydi gülümseyerek uğurla beni
Son otobüse yetişmeliyim.


alıntı
 
DELİ OLMAK İSTEN DEGİL

Düşüncem var, dağlar kadar
Deli olmak işten değil
Bende kış, alemde bahar
Deli olmak işten değil

İşiten yok, ağla bağır
Tanrı dilsiz, alem sağır
Düşünceler öyle ağır
Deli olmak işten değil

Arzu, o bitmeyen yarış
Kara toprak sona varış
Ömür dediğin bir karış
Deli olmak işten değil

Sonsuzluğa giden gemi
Sürükler de düşüncemi
Vehim sarar her gecemi
Deli olmak işten değil

Karanlık mal oldu bana
Gerçek hayal oldu bana
Dostlar! bir hal oldu bana
Deli olmak işten değil


alıntı
 
DENIZ MUSIKISI

Ey.. Üzerinde yıllar vadedilmiş
Mavilikler ortasında ada
Bu sonbahar günü ruhumda geniş
Ve karanlık hatıran canlanmada.

Bu ürkek, sakin sonbahar akşamı
Denizlere doğru taşıyor ruhum
Denizler doldurmuş bütün dünyamı
Sana denizlerden sesleniyorum.

Ben denizlere aşinayım artık
Yabancım değil deniz musikisi
İlk aşk kadar temiz bu aşinalık
Deniz sevgililerin en iyisi.

Deniz insanlarının hepsi cömert
Denizler, denizler doldurdu beni
Denizler mavi, denizler lacivert
Deniz insanlarının gönlü gani.

Denizlerin beyaz gemileri var
Dağlar misali heybetli küpeşte
Işıkla, nurla yoğrulmuş dalgalar
Deniz insanları yanmış güneşte.

Anlıyorum köpüklerin dilinden
Onlar ki sonsuzluğa gönül vermiş
Martılar bir kıtanın sahilinden
Bambaşka bir kıtaya kanat germiş.

Dalgalar, Dalgalar, Dalgalardan yüce
Bulutlardan beyaz ve hür dalgalar
Benim avare ve mahzun gönlümce
Zamanla beraber yürür dalgalar.

Her saat benimle beraber deniz
Keskin poyrazları içime dolar
Söyleyin, söyleyin neredesiniz
İyi yürekli tayfalar, muçolar.

Sana geliyorum deniz, beni sar
İçimde mesafelerin korkusu
Renkten besteler, köpükten çalgılar
Ey emsalsiz musiki, Ey tuzlu su..

Gönlüm maviliğin sonsuzluğunda
Düşüncem deniz kenarına gider
Gemiler görürüm deniz ufkunda
Yelkenleri alev alev gemiler..

Ey neşeli ve bahtiyar tayfalar,
Deniz şarkısı söyleyin bana
Kapansın şu hasret dolu sayfalar
Giderim bir limandan bir limana.

Rüyalar gibi deniz yolculuğu
Güneşle beraber çıkılır yola
Bir türkü tutturur deniz çocuğu
Heyamola, dalgalar heyamola.

Her akşam düşsün gözbebeklerime
Masmavi denizlerin aydınlığı
Dövmeler işletip bileklerime
Söyleyeceğim bu mavi şarkıyı.

Bütün şehirleriniz sizin olsun
Ben aşığım dalgaların sesine
Taparcasına, ölürcesine
İçimde ne varsa denizin olsun...



alıntı
 
DENİZE KAVUSAN NEHİR

Sen üzerinde nice şafakların söktüğü
Sevgi denizlerime akan büyük nehir
Sen biraz ışık, biraz tılsım, biraz büyü
Sen yıllardır yazıp bitiremediğim şiir

Durmadan bir gül açar ellerinde pembe
Sen nefes alışı en bakir güzelliğin
Gözlerin midir parlayan gökyüzünde
Bir güneş doğarcasına geceleyin

Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar sabaha perdeleri

Sen varsan dallarda kuşlar memnun
Tüm çiçeklerin rengi değişik, kokusu başka
Öylesine gerçek ki var olduğun
Çarpar güzelliğin kıyılarıma dalga dalga

Tutsam ellerini içim ürperir hazdan
Başım döner gözlerin gözlerime değse
Kalan tek hatıradır gülüşün bir yazdan
Yokluğun da odur senin ölmek neyse

Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
Her zaman en güzel, her yerde eşsiz
Sen yaprak, sen köpük, sen kuş tüyü
Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz


alıntı
 
DERİNLERDE

Ne zaman tutsam ellerini
Gözlerimin önünden mevsimler geçer
Ne zaman gözlerin gözlerime değse
Saman yolundan bir yıldız düşer.

Yasanmış, yaşanacak zamanlar içinde
En güzeli aksam saatleri, buluştuğumuz
Göz göze, iki büyük yangın gibi
O yanıp tutuştuğumuz .

Baş döndüren o sonsuz heyecan
Çıldırtan arzular kesen nefesi
En güzel bugün korkuların
Bu ateşte bir bir erimesi.

Son değil o başlangıç yaklaşan
Tenin bir yerde aşka hazırlığı
Bir buğu halinde gecen zaman
Ve gözlerde sabahın ilk aydınlığı.

Yıllarla büyütmek her dakikti
İnmek seninle derinlerine askın
Öpülen bütün nimetler içinde
En güzeli senin dudakların...


alıntı
 
Geri
Üst